Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Dalgaya Göre Değişenlerin Söylemleri de Değişiyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum
Dalgaya Göre Değişenlerin Söylemleri de Değişiyor!

Haber:

Birleşmiş Milletler, Suriye Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu'nun görev süresini bir yıl daha uzattı. (Şam Ağı)

Yorum:

Devrimin başlangıcında ülkelerin dillendirdiği en yüksek ses, mücrim Esad’ın meşruiyetini kaybettiği ve istenmeyen bir figür haline geldiği yönündeydi; hatta onun bölge için gerçek bir tehlike oluşturduğu eklemesinde bulundular, dolayısıyla insanlar bu açıklamalardan dolayı rahatladılar, zorbanın sonunun yaklaştığını ve neredeyse düşmek üzere olduğunu hissettiler, dahası mahkemeler oluşturuldu, hesap verme yöntemleri önerildi ve belgeleme çalışmaları yapıldı ve tüm bunlar ise suçlu ve onun eşkıya maiyetiydi.
Tabii tüm bu eylemler, devrim dalgasının yüksek olması ve onunla yüzleşmeye ve ona karşı durmaya güç yetirilememesidir; dolayısıyla olaya uyumlu olan ve onunla birlikte harekete eden eylemlerin olması gerekirdi. Daha sonra ülkeler, dalganın yüksekliğini azaltmak için çalıştılar ve olan da buydu; askeri liderler, operasyon odalarına ve yurtdışındaki gösterilerin itici güçlerine bağlı değildi. Aynı şekilde kirli politikacıları öne çıkarmanın yanı sıra dalganın yüksekliğini azaltacak pratik adımlar da vardı ve dalga azaldıkça ülkeler gerçek renklerini göstermeye başladı; nitekim suçluyu ve rejiminin sütunlarını sorumlu tutmakla ilgili konuşmanın ardından yapılan konuşma, olaya dahil olanların ve tüm tarafların sorumlu tutulmasıyla ilgili genel bir konuşmaya ve aynı şekilde tüm tarafların disiplin altına alınmasını talep eden ifadelere dönüştü; böylece devrimini savunan ve hedefine ulaşmaya çalışan biri ile insanları aşağılamak ve öldürmek için teknik yöntemler kullanan cani arasında, yani kurban ile cellat arasında açık bir eşitlik söz konusu oldu!

Ey devrim halkı şunu çok iyi bilin ki ülkelerden devrime elini koyan herkes, beyaz elleri olduğu ve insanların zorbalardan kurtulmasını istediği için bunu yapmadı; o halde bu despotları yerleştiren, onları koruyan, onlara yaşam ve hayatta kalma imkânı sağlayan o iken bu nasıl olabilirdi ki?! Yani onlar, eylemleriyle de suçlu, dilleriyle de suçlu ve niyetleriyle de suçludurlar.

Her geçen gün bireylerden, gruplardan, ülkelerden ve kuruluşlardan birçoğunun durumu bizim için ifşa oldu ki bu, özellikle Allah’ın koymuş olduğu ayrım sünnetleri kapsamında olduğundan iyi hatta çok iyi bir durumdur; Allah’a hamd olsun ayrım ve elemenin devam etmesi için devrim de devam etmektedir.

Ayrıca arkadaşım Ebu Zer -Allah ona çıkış yolu versin- şöyle dedi: Her aşamadaki eleme, bir önceki aşamadan farklıdır; bunun nedeni ise hâlâ insanların aldandığı şahsiyetlerin var olmasıdır; bu yüzden düşmesi gerekenin düşmesi için eleğin değişmesi gerekir!
O halde Allahu Teala’nın şu kavline güvenenlerden olun: مَا كَانَ اللهُ لِيَذَرَ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى مَا أَنْتُمْ عَلَيْهِ حَتَّى يَمِيزَ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ “Allah, müminleri (şu) bulunduğunuz durumda bırakacak değildir; sonunda murdarı temizden ayıracaktır.” [Al-i İmran 179]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdu ed-Della - Suriye

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER