Salı, 29 Safer 1446 | 2024/09/03
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Tunus: Kurtuluş Yürüyüşü “Filistin'i Özgürleştirmenin Yolu... Ümmetin Kıyamı ve Bu Zamanın Firavunlarının Devrilmesi!”

  • Kategori Tunus
  •   |  

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti:
Kurtuluş Yürüyüşü “Filistin'i Özgürleştirmenin Yolu... Ümmetin Kıyamı ve Bu Zamanın Firavunlarının Devrilmesi!”

Zeytuna halkının Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayetinin çağrısı üzerine katılım sağladığı ve El-Aksa Tufanı'nın başlamasından bu yana üst üste 41. yürüyüş başkent Tunus'taki El-Fetih Camii önünde gerçekleşti ve başlığı “Filistin'i Özgürleştirmenin Yolu... Ümmetin Kıyamı ve Bu Zamanın Firavunlarının Devrilmesi!” oldu. Daha önce olduğu gibi büyük bir kalabalığın katıldığı mitingde başkent sokaklarında Sevra Caddesi'ne kadar yüründü. Yürüyüş sırasında ana pankartta şu ifadelerin yer aldığı pankartlar açıldı:

“Ey Müslüman ordular, cihat farzı ve Filistin'in kurtuluşu sizi bekliyor... peki ne yapacaksınız?” Bir başka pankartta şehitlerin ve yaralıların istatistikleri yer alırken, her zamanki gibi yürüyüş boyunca atılan “Ey ümmetin orduları, üzerimizdeki kara bulutu kaldırın”, “Ey ordular, yıkın bu tahtları”, “Ey utanç hükümdarları, Gazze ateş altında” ve sadık subayları Gazze'yi desteklemek ve Müslüman yöneticilerin zulüm tahtlarını devirmek için harekete geçmeye çağıran diğer sloganlar dinleyicilerin boğazlarını çınlattı. Yürüyüş, Hizb üyelerinden birinin, başta Tunus halkı olmak üzere tüm Müslümanları Filistin'deki mazlum kardeşlerini destekleme görevine ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti'ni kurmak için çalışmanın gerekliliğine davet ettiği konuşmasıyla sona erdi.

Böylece Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti, El-Aksa tufanının başlangıcından bu yana ümmeti kardeşlerine destek olmaya çağırmak ve orduların seferber edilmesi yoluyla meşru çözümü göstermek için yorulmak bilmeyen ve sürekli çalışmalarına devam etmektedir, özellikle de yaşanan hadiselerin ve gerçeklerin Gazze ve Gazze'nin Arakan (Myanmar), Özbekistan, Doğu Türkistan, Suriye ve Yemen gibi kardeşleri için Allah Resul Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in “... Sonra Nübüvvet minhacı üzere (Raşidi) bir hilafet olacaktır.” sözüne uygun olarak İslam'ın büyük yapısını bir kez daha kurmaktan başka bir kurtuluş olmadığını kanıtladığı dokuz aydan sonra.

Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Merkezi Medya Ofisi Delegesi

Perşembe, 13 Muharrem 1446 Hicri, Miladi 19 Temmuz 2024

tunus

tunus

Etiketler

#طوفان_الأقصى
#الجيوش_إلى_الأقصى
#الأقصى_يستصرخ_الجيوش

#AksaTufanı
#OrdularAksaya
#ArmiesToAqsa
#AqsaCallsArmies

tunus

Devamını oku...

Pakistan Vilayeti: Halkın, Devletin ve Güvenliğin Çıkarları Tehlikeye Atılıyor!

  • Kategori Pakistan
  •   |  

Hizb-ut Tahrir/ Pakistan Vilayeti:
Halkın, Devletin ve Güvenliğin Çıkarları Tehlikeye Atılıyor!

Toplam bütçenin yüzde 52'sinin sadece faiz ödemelerine ayrılmasıyla halkın, devletin ve güvenliğin çıkarları tehlikeye atılmaktadır.

#خلافت_نیا_عالمی_آرڈر

#Khilafah_New_World_Order

Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilayeti Medya Bürosu

26 Zilhicce 1445 Hicri 4 Temmuz 2024 Miladi

Basın açıklamasını okumak için Tıklayınız

pakistan vilayeti

İlgili Bağlantılar:

E- mail: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.          WhatsApp: +967 713 645 449

pakistan vilayeti

Devamını oku...

Sessizliğimiz, İktidardaki Rejimin Sadece Zulmünü ve Despotluğunu Artırıyor!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber-Yorum

Sessizliğimiz, İktidardaki Rejimin Sadece Zulmünü ve Despotluğunu Artırıyor!

Haber:

9 Mayıs 2024’te Özbekistan Taşkent’teki Şeyhuntahor bölgesinde 23 Hizb ut-Tahrir üyesinin yargılanmasına başlandı.

Yorum:

Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca Özbekistan yetkilileri, İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşlarını, özellikle de siyasi bir parti olan Hizb-ut Tahrir üyeleri gibi İslam davetini taşıyanlara yönelik açık ve vahşi zulmünü yoğunlaştırdılar. Zira şu anda 23 Hizb-ut Tahrir’li genç Taşkent’te yargılanmakta olup diğer 16 kardeşimiz de soruşturma altındadır. Peki onlar kim? Özbekistan yetkilileri neden Hizb-ut Tahrir gençlerine zulmediyor?

1990’ların sonunda Özbekistan’daki tiran Kerimov rejiminin, Nübüvvet Minhacı üzere İslami hayatın yeniden başlamasına davet eden İslam ümmetinin muhlis evlatlarına karşı şiddetli bir mücadele başlattığını herkes biliyor. Sonra bu kardeşler, Kerimov’un zulmünün değirmen taşları altında kaldılar, 20 yıl boyunca hapse mahkûm edildiler ve insanlık dışı işkence ve tacize maruz kaldılar. Ancak Allahu Teala’nın iradesiyle bu kardeşler sıkıntıdan onurlu bir şekilde geçtiler, tiran Kerimov tarihe karıştı ve insanların hafızasında cahil bir tiran olarak kaldı.

Serbest bırakılan gençler, kendilerini yine aynı zindanda buldular.Görünen o ki yeni yetkililer, önceki tiran Kerimov rejiminin hatalarını dikkate almamaktalar, aksine hocalarının izinden gitmektedirler. Geçmişte de olduğu gibi gençler, uydurma suçlamalarla tutuklanmış, ek sorgulamalar sırasında işkence görmüş ve korkutulmuş, akrabaları ve arkadaşları tehdit edilmiştir.

Yetkililer, Özbekistan Cumhuriyeti Ceza Kanunu’nun 244. Maddesi uyarınca gençleri, yasaklı aşırıcı bir dinci örgüte mensup olmak ve bu örgütün faaliyetlerine katılmakla suçluyor.Ayrıca 159. Madde uyarınca, Özbekistan Cumhuriyeti'nin mevcut devlet sisteminde yasadışı bir değişiklik yapılmasına, iktidarın ele geçirilmesine veya örgütlü bir grubun parçası olarak toprak bütünlüğünün ihlal edilmesine alenen davet etmekte suçlandılar. Nitekim Özbekistan Yüksek Mahkemesi 2016 yılında Hizb-ut Tahrir’i bir terör örgütü olarak tanımlamış ve onu ülkede yasaklamıştı.

Peki bu suçlamalar neye dayanıyor? Bu suçlamalar tamamen yetkililerin kaprislerine ve onların çeşitli devlet kurumlarındaki yardımcılarının söyledikleri yalan sözlere dayanmaktadır. Zira İslam davetini taşıyan Hizb-ut Tahrir’e yöneltilen terör ve şiddet suçlamaları, apaçık bir iftira ve yalandır. Özbekistan’daki hem eski hem de yeni suçlu rejimin varlığı sırasında yetkililer, suçlamalarında Hizb-ut Tahrir üyelerinin yetkililere karşı gerçekleştirdiği maddi eylemlere ilişkin herhangi bir somut kanıt sunmadılar.Yani dava dosyalarında veya belgelerde, bir şehirde, bir köyde veya bir bütün olarak Cumhuriyet’te iktidarı ele geçirme planı, rehin alma, bombalama ve cinayet suçlamaları ve benzerleri gibi bir suç işlendiğine dair herhangi bir kanıt yoktur. Dolayısıyla tüm vakalarda sadece gençlerin evlerinde partinin kitaplarının bulunduğu, onların İslam’ı öğrettikleri, Hilafete ve benzerlerine davet ettikleri söylenmektedir; yani tüm dava maddeleri, insanlarla birlikte fikri ve siyasi çalışmaktan bahsetmektedir.

Hizb-ut Tahrir, Nübüvvet Minhacı üzere İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışmaktadır, yani fikri ve siyasi çalışma yapmaktadır.Hizb-ut Tahrir’in İslami bir siyasi parti olduğu tüm dünyada bilinmektedir. Nitekim İnsan Hakları İzleme Örgütü, Memorial ve diğerleri gibi insan hakları örgütleri, Hizb-ut Tahrir'in şiddet içermeyen bir şekilde faaliyet gösterdiğini söylüyor ve gözaltına alınan parti üyelerinin düşünce mahkûmu olduğunu kabul ediyorlar.

Hizb-ut Tahrir insanlara gerçekleri ulaştırır ve tiranların tüm suçlarını ifşa eder. Parti üyeleri çalışmalarını sadece fikri çatışma ve siyasi mücadele çerçevesinde yürütürler; çünkü onlar sevgili Peygamberimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in metodunu takip ediyorlar ve yaratıcıları alemlerin Rabbi olan Allah Subhanehu ve Teala’nın hükümlerine göre yaşamak istiyorlar!

Sevgili Peygamberimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَراً فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ، وَذَلِكَ أَضْعَفُ الْإِيمَانِ Sizden kim bir münker görürse onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmiyorsa kalbiyle (ona karşı) buğz beslesin. Bu da imanın en zayıf noktasıdır.” Ve Habibimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:أَفْضَلُ الْجِهَادِ كَلِمَةُ حَقٍّ عِنْدَ سُلْطَانٍ جَائِرٍCihadın en faziletlisi, zalim sultan karşısında hakkı ve adaleti söylemektir.

Yetkililer münkeratları işlediği, Müslümanlara tutuklama, işkence ve hapis yoluyla zulmettiği bir zamanda bizim sessiz kalmamız, iktidardaki rejimin sadece zulmünü ve despotluğunu artırmaktadır. Bu nedenle Özbekistan’daki düşünce mahkûmu olan kardeşlerimize destek olmak için Hizb-ut Tahrir tarafından ilan edilen kampanyaya katılın ve zalim yönetici karşısında yüksek bir sesle hak sözü haykırın! Allah bizim yardımcımızdır.

#ÖzbekistandanÇağrı

#PleaFromUzbekistan

#ЎЗБЕКИСТОНДАН_ФАРЁД

#صرخة_من_أوزبيكستان

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Eldar Hamzin

Devamını oku...

Utanç, Aşağılanma ve Kurşunlar!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber-Yorum

Utanç, Aşağılanma ve Kurşunlar!

Haber:

Biden'ın akıl sağlığına ilişkin şüphelerin ortasında Trump başkanlık yarışında önde gidiyor; her 10 seçmenden yaklaşık 6’sı Biden ve Trump’ı “utanç verici” olarak nitelendiriyor. (pewresearch.org, 11/07/2024)

Yorum:

Aslında Amerikan demokrasisinin siyasi sahnesi, derin bir kaosu vurgulayan son olaylarla birlikte giderek daha çalkantılı bir hale gelmiştir. Zira Pew Araştırma Merkezi tarafından yürütülen yeni bir anket, hem Başkan Joe Biden’ın hem de eski Başkan Donald Trump’ın Amerikan kamuoyu için eşit derecede utanç verici görüldüğünü ortaya çıkaran yaygın bir hissiyatı ortaya koyuyor. Nitekim ankete göre, katılımcıların %63’ü her iki adayı da utanç verici bulurken, her iki tarafın da çok sayıda destekçisi kendi adayları hakkında aynı duyguları paylaşıyor. Zira Biden destekçilerinin %37’si ve Trump destekçilerinin %33’ü, özellikle Demokrat Parti içinde, Biden’ın zihinsel sağlığına ilişkin endişelere yol açan feci bir tartışma performansının ardından destekledikleri adaydan utanç hissettiklerini itiraf ettiler. Çok sayıda Kongre üyesi, parti içinde artan umutsuzluğun bir yansıması olarak Biden’a istifa çağrısında bulundular. Zira Biden’ın son zamanlarda aleni olarak ortaya çıkmasının özellikle yıkıcı sonuçları olmuştur. Yine NATO basın toplantısında, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’den “Başkan Putin” diye bahsetmesi de büyük bir hataydı. Bu tür hatalar, özellikle de sık sık meydana geldiğinde, kişinin bilişsel yeteneklerine ilişkin şüpheler uyandırıyor; nitekim anketler Biden’ın Trump’ın gerisinde kaldığını gösteriyor; zira katılımcıların %50’si Trump’ı desteklerken %47’si Biden’ı destekliyor.

Aynı zamanda Trump’ın bilişsel yetkinlik için bir model olarak kabul edilmesi fikri, başlı başına Amerikan siyasetinin içinde bulunduğu durumun kötü bir yansımasıdır.Trump’ın anketlerdeki yükselişi, onun yeteneklerinin bir kanıtı değil, aksine Biden’ın tasavvur edilen yetersizliğine yönelik bir eleştiridir. Dolayısıyla bu durum başkanlık yarışını bir komediye dönüştürmüştür.

Kaosa ek olarak eski Başkan Trump, Pensilvanya eyaletindeki Butler kentinde düzenlenen bir miting sırasında sıkılan silah sesleri sonrasında gizli servis ajanları tarafından sahneden indirildi. Nitekim FBI, saldırıyı “suikast girişimi” olarak değerlendirdi. Trump, sağ kulağının üst kısmına değen “bir kurşunun isabet ettiğini” teyit etti.

Bu olaylar, önde gelen siyasi figürlere karşı hissedilen derin bir utancı ve mevcut siyasi iklimin şiddet içeren aşırıcılığını yansıtmaktadır. Kusurlu bir sistemden ve yetkinliğe sahip olmayan bir liderlikten kaynaklanan birikmiş bir utanç, bugün Amerika’da açık bir şekilde görülmekte olup insanları sürekli siyasi bir kaos halinde bırakmaktadır. Amerika’yı açıkta bırakan işte bu ortamdır. Dünya, dünyanın hak ettiği saygınlığı, şefkati, adaleti ve yeterliliği yansıtan yeni liderliğin ortaya çıkacağı bir gelecek umuduyla bu filtrelenmemiş gerçeği izliyor. Bu nedenle Müslümanlar, dünyayı etkileyen demokratik yozlaşmadan kendilerini uzak tutmalı ve kendilerini, şiddetle ihtiyaç duyduğumuz ve İslam’da var olan alternatifi somutlaştırmaya ve güçlendirmeye adamalıdırlar.

Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: وَقُلْ جَاء الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقاًYine de ki: Hak geldi; batıl yıkılıp gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.” [İsra 81]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Heysem İbn Sabit - Amerika

Devamını oku...

Bin Ali Dönemindeki Hapishanenin Karanlıklarını Bilenlerden Mirziyoyev Rejiminin Hapishanelerindeki Kahraman Tutuklulara Bir Mesaj

  • Kategori Makaleler
  •   |  

Bin Ali Dönemindeki Hapishanenin Karanlıklarını Bilenlerden Mirziyoyev Rejiminin Hapishanelerindeki Kahraman Tutuklulara Bir Mesaj

İslam'a karşı yürütülen savaş, farklı şekiller alsa da ancak düşmanı her yerde aynıdır; nitekim artık düşman, açıkça görünür hale gelen, kin ve öfkesini gizlemeyen, İslam’a ve Müslümanlara yönelik çifte standartlı yalan söyleyen ve iftira atan bir düşmandır.

Gazze'deki kardeşlerimizin başına gelenlerden ve kötülükleri her şeyi etkileyen Yahudilerin arbedesinden dolayı yaşadığımız acılara rağmen Özbekistan tiranı karşımıza çıkmış Hizb-ut Tahrir’li gençleri tutukluyor, onları en iğrenç baskı uygulamalarıyla tehdit ediyor ve onları, ölmüş Kerimov döneminde yaklaşık yirmi yıl hapis cezasına çarptırıldıkları uydurma ve asılsız suçlamaların aynısıyla suçluyor.

Özellikle Özbekistan’da bulunan Fergane Vadisi, Kazakistan ve Tacikistan olmak üzere Orta Asya’da Hizb-ut Tahrir, Müslümanların Sovyet döneminde yaşadıkları yabancılaşmanın ardından dinlerine dönmelerinde büyük bir etkisi olmuştur. Ayrıca partinin, İslami partiler arasında güçlü bir rakibi yoktur; nitekim tabiilerinin çoğu da özellikle gençlerden oluşmaktadır. Bu da içerideki ve dışarıdaki tiranların korkmalarına neden olmuştur; bu yüzden onlar da hizmetkârları Mirziyoyev’e Hizb-ut Tahrir’li gençleri tutuklayıp zindanlara atma görevini vermişlerdir ki böylece İslam’ın ve Müslümanların düşmanları olan Rus ve Amerikalı efendilerini razı etmiş olsun.

Bizler de Zeytuna Tunus topraklarından, alimler diyarı Özbekistan’daki kardeşlerimize, onları desteklediğimize ve onlar için Allah’tan, sebat, zafer ve esaretten kurtuluş niyaz ettiğimize dair bir mesaj gönderiyor ve onlara diyoruz ki; bizler de 1990’lı yıllarda ölmüş Bin Ali tarafından aynı zulüm ve baskıyla karşı karşıya kaldık. Bin Ali gitti ama Hizb-ut Tahrir kaldı; tıpkı tiran Kerimov’un gidip Hizb-ut Tahrir ‘in kaldığı gibi. O halde dünyadaki tüm titanlar gidip geriye İslam ve Müslümanlar kalıncaya kadar sabredin.

#ÖzbekistandanÇağrı

#PleaFromUzbekistan

#ЎЗБЕКИСТОНДАН_ФАРЁД

#صرخة_من_أوزبيكستان

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Suad Haşram

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER